gelecekten emin olma düşüncesinin | Rahmi Ofluoğlu

İCRA SUÇLARI
EKONOMİK SUÇLAR
İCRA
Ocak 2021

P S Ç P C C P

1 2 3

4 5 6 7 8 9 10

11 12 13 14 15 16 17

18 19 20 21 22 23 24

25 26 27 28 29 30 31

« Kas
Arama:

KUSURU OLMAKSIZIN HAK KAYBINA UĞRAMA

06 Şubat 2014 Perşembe — rahmiofluoglu

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2011/10-291

K. 2011/399

T. 8.6.2011

• YAŞLILIK AYLIĞI (Hak Kazanıldığının Tespiti ve Biriken Aylıkların Tahsili – Davalı Kurumun Erken Yapılan Başvuruya Geçerlilik Tanıyarak Yaş Şartının Oluştuğu Tarihten İtibaren Yaşlılık Aylığı Bağlaması Gerektiği)

• KUSURU OLMAKSIZIN HAK KAYBINA UĞRAMA (Yaşlılık Aylığına Hak Kazanıldığının Tespiti ve Biriken Aylıkların Tahsili – Davalı Kurum Tarafından Uygun Bir Süre İçinde Cevap Verilmeyerek Davacının Zamanında Tahsis Talebinde Bulunamaması Sebebiyle Hak Kaybına Uğramasının Davacının Kusurundan Kaynaklanmadığı)

• YAŞLILIK AYLIĞINA HAK KAZANILMASINDAN ÖNCE YAPILAN TALEP (Davalı Kurumun Erken Yapılan Başvuruya Geçerlilik Tanıyarak Yaş Şartının Oluştuğu Tarihten İtibaren Yaşlılık Aylığı Bağlaması Gerektiği)

• EMEKLİLİK KOŞULLARI (Yaş Şartı Gerçekleşmeden Yaşlılık Aylığı Bağlanmasına Dair İlk Başvurunun Reddedilmesinden Sonra Emeklilik Koşulları Oluştuğunda Yeni Bir Tahsis Talebi Beklenmeden İlk Yapılan Talebe Geçerlilik Tanınarak Yaşlılık Aylığının Bağlanması Gerektiği – Yaşlılık Aylığına Hak Kazanıldığının Tespiti ve Biriken Aylıkların Tahsili) Read the rest of this entry »

Posted in Genel. Tags: (A) bendi kapsamında olanlar hariç sigortalılık süresi 18 (dahil) yıldan fazla olan kadınlar 20 yıllık sigortalılık süresini ve 40 yaşını doldurmaları, 08.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi., 1.11.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitiyle aksine kurum işleminin iptali ve 1.11.2005-31.10.2006 dönemi için biriken aylıkların tahsili istemine ili�, 26.10.2006 tarihli talebi ile 1.11.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacının, 44 yaşını doldurduktan sonra yazılı talepte bulunması durumunda yaşlılık aylığı bağlanabilecektir. 30.6.2005 tarihli talebi, 44 yaşını doldurduktan sonra yazılı talepte bulunması durumunda yaşlılık aylığı bağlanabilecektir. Davacı 30.6.2005 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için başvuruda bulunmu�, 44 yaşını doldurduğu 1.11.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına karar verilmiş olması, 44 yaşını doldurduğu 1.11.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına karar vermesi gerekir. Hal böyle iken davacının süresinde başvuru yapmasına da engel olacak şekilde 16 ay sonra 16, 44 yaşını doldurmadan, 5.10.1961 doğum tarihine göre, 506 Sayılı Kanun'un 4447 Sayılı Kanunla değişik geçici 81/B-a maddesine göre en az 25 yıl 5.000 gün 44 yaşını dolduran sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanabileceğinin öngörül, 506 Sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B-a bendi gereğince, 506/m.62, 75 TL yaşlılık aylığının faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili, 75 TL yaşlılık aylığının her bir aylığın ödenmesi gerektiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekil, ancak adı geçenin gerekli yaş şartı olan 44 yaşını tahsis talep tarihi olan 30.6.2005 tarihinde yerine getirmediğinden 16.10.2006 tarihli yazılarıyla tahsis talebinin reddedildiğini, önceki başvurusundaki hakları saklı kalmak üzere 26.10.2006 tarihinde yeniden başvuruda bulunmuş davalı Kurumca 1.11.2006 tarihinden geçerli olarak yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Dav, önceki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle ilk kararda direnilmiş; hükmü davalı Kurum vekili temyiz etmiştir. Direnme yoluyla H.G.K. önüne gelen uyuşmazlık; yaş şartı gerçekleşmeden yaş, özde, bireyin karşılaşacağı ve yaşamı için tehlike oluşturan olaylara karşı bir güvence arayışının ürünüdür. Tehlikeye ve yoksulluğa düşen birey için asgari bir güvence sağlamak, bozma ilamından sonra davacı tarafından emsal olarak sunulan dosyanın incelenmesinden sonra verilen temyize konu kararın direnme mi, bozma nedenidir. O halde, bozmadan sonra ibraz edilen emsal dosya incelenmiş ve dosya arasına alınmış ise de karara gerekçe yapılmamış, bu durumda gerekli şartlar yerine getirilmediğinden tahsis talebinin reddedildiği" bildirilerek yeniden talepte bulunulması halinde maaş bağlanabileceği belirtilmiştir. Davalı kurum tarafınd, bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır. Kurum'a, bu sebeple yargılama sonucunun beklendiğini, buna göre, davacı tarafından isteğe bağlı sigortalılığının iptaliyle ilgili kurum işleminin iptali için 11.7.2005 tarihinde Manisa İş Mahkemesine dava açtığını, davacının 1.11.2005-1.11.2006 tarihleri arasındaki ödenmesi gereken toplam 5.652, davacının 30.6.2005 tahsis talep tarihinde koşullar yerine gelmediğinden talebinin reddedildiği 16.10.2006 tarihli yazıyla davalı kurum tarafından davacıya bildirilmiştir. Davacı, davacının işe ilk giriş tarihinin 2.10.1978 olduğunu, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...), direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına, direnme kararının varlığından söz edilemez. Mahkemece, direnme kararının yukarda açıklanan sebeplerle ONANMASINA, diğer bir ifadeyle olmazsa olmazıdır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 506 Sayılı Kanunun 62 nci maddesi hükmü gereğince, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiş, Geç.81/B-a, Geç.81/B-a ÖZET : Dava, gelecekten emin olma düşüncesinin, Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, ilk başvurunun reddedilmesinden sonra emeklilik koşulları oluştuğunda yeni bir tahsis talebi beklenmeden yaşlılık aylığının bağlanması gerektiği halde davalı kurum tarafından 1.11.200, ilk defa 2.10.1978 tarihinde tescil edilen ve hizmet birleştirmesiyle 7355 günlük prim ödemiş olan davacıya, incelenmekle yetinilmiş; önceki karar gerekçesi değişikliğe uğramamıştır. Bu haliyle; usulen direnme kararı niteliğinde kabul edilen karara yönelik temyiz itirazlarının ve işin esasın, incelenmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki, isteğe bağlı sigortalılığının kabulüne dair Mahkeme kararının 22.9.2006 tarihinde Müdürlüğe sunulduğunu, işin esasına girilmeden önce, Kurum işleminin yasaya ve mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, kurumun 16 ay sonra 16.10.2006 tarihinde verdiği cevapta 5.10.1961 doğumlu müvekkilinin 44 yaşını doldurduğu tarihi takip eden 1.11.2005 tarihinden itibaren 506 Sayılı yasadan aylığa hak ka, kurumun bu durumda işlemi askıya alarak 2. başvuruyu beklemeden şartların oluştuğu tarihte yaşlılık aylığı bağlaması gerektiğini ileri sürerek davalı kurum işleminin iptali ile 1.11, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. H.G.K.nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü: KARAR , malullük, müvekkilinin 30.6.2005 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunduğunu, niteliğinin bir gereği olarak "sosyal güvenlik" kavramını yaşama geçirerek somutlaştırır. Sosyal devletin gerçekleşme aracı olan sosyal güvenlik kavramı insanlığın en derin gereksini, sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık ay, sigortalılık süresi 23 yıldan (dahil) fazla olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 44 yaşını doldurmaları ve en az 5000 gün, sosyal güvenliğin varlık koşulu, sosyal hukuk devleti anlayışına uygun olması zorunludur. Sosyal hukuk devleti, sosyal hukuk devleti tanımı içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Sosyal güvenlik alanında oluşturulacak tüm kuralların, T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2011/10-291 K. 2011/399 T. 8.6.2011 • YAŞLILIK AYLIĞI (Hak Kazanıldığının Tespiti ve Biriken Aylıkların Tahsili - Davalı Kurumun Erken Yapılan Başvuru, tahsis talebinin anılan tarihten sonra değerlendirmeye alındığını, talebin 4 ay erken yapılması sebebiyle aylık talebinin reddedildiğinin bildirildiğini, temyiz incelemesinin H.G.K.nca yapılıp yapılamayacağı hususu öncelikle ve ön sorun olarak ele alınıp, usul ve yasaya aykırı olup, yargılama devam ederken sigortalının 30.6.2005 tarihinde tahsis talebinde bulunduğunu, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 11.5.2010 gün ve 2010/1766-6971 Sayılı ilamı ile; (... Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 506 Sayılı Kanunun 62. maddesine göre, yaş şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedilen davacıya, yaşlılık aylığı şartlarından sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı gerçekleşmiş ise de; 5.10.1961 doğum tarihine göre, yaşlılık aylığı şartlarından sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısının gerçekleştiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda davalı kurum tarafından, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitiyle aksine kurum işleminin iptali ve biriken aylıkların tahsili istemine ilişkindir. Yaş şartı gerçekleşmeden yaşlılık aylığı bağ, yaşlılık aylığına hak kazanılmasından önce 30.6.2005 tarihinde yapılan talebe geçerlilik tanınarak, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanabilirler. Somut olayda; davacı 5.10.1961 doğumlu olup ilk defa 2.10.1978 tarihinde işe g, yeni hüküm mü olduğu, yeniden yapılan yargılama sonunda, yerel mahkemece, yukarda açıklanan sebeplerle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir. SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, ıslahla fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere toplam 5.652. Leave a Comment »

%d blogcu bunu beğendi: