FİKİR BAŞKA BAŞKA OLMASA
kim okurdu kim yazardi
bu düğümü kim çözerdi
koyun kurt ile gezerdi
fikir başka başka olmasa
Evet, koyun kurt ile gezerdi/ fikir başka başka olmasa.. Bu blogda son zamanlarda iki yazımız çıktı.. İlk yazının sonu şu cümlelerle bitiyordu:
EFSANE BİTERSE
Şimdiye kadar hiçbir resmi görevli bu yazarımızı doğrulamasa da biz efsanenin kent efsanesinden öte bir gerçekliğe sahip olduğunu düşünüyoruz..
İkinci yazımızın sonunda şu cümleler yer alıyordu:
Adalet Bakanlığı’ında bir çek yasa tasarısı var mı?
Ama teklif harika bir teklif..iyi ki Av. Ağar böyle bir teklif hazırladı.. Bugün olmazsa yarın, bu yıl sonuna kadar, o da olmazsa Şubat 2012, ya da Nisan, ama mutlaka bu ceza kalkacak.. Bu ucube çek yasasından ülke bir gün mutlaka kurtulacak…
Bu ifadeler çok açık değil mi? Biz bu cümlelerle bütün şüphelere rağmen olayın bir gerçekliği olduğunu söyle miyormuyuz?
Bu yazılarda yanlış anlaşılmaya yol açabilecek ifade şudur:
Adalet Bakanlığında çekle ilgi bir tasarının olmadığının vurgulanması.. Bu teknik bir anlatımdır. Adalet Bakanlığı kanunlar üzerinde çalışır, kanun tasarıları hazırlar ama bu çalışmaların anayasal anlamda bir kanun tasarısına dönüşmesi ancak bakanlar kurulunun onayından sonra mümkündür. Bu teknik bir ayrıntıdır. Biz bütün yazılarımızda Av. Serkan Ağar’ın yazısını övdük, destek verdik..Harika bir öneri dedik..
Peki neden bazıları bu yazılardan alındı?
Çünkü onlar bütün bu gelişmelerden kendilerine pay çıkarma peşindeler.. Onlar bu gelişmelerden bir sosyal mevki edinme peşindeler, çıkar demiyoruz elimizde somut kanıt yok.. Ama sadece Murat Yalçın arkadaşı bu sözlerden ötürü ayrı tutuyorum. Bu arkadaşa bizim saygımız var. Onun bizi doğru anlayamayışının nedeni niyet farkı değil, dünya görüşlerimizdeki farklılıktır. Mesala Murat Yalçın bir yazısında bizim için şöyle diyor:
“Bir kere meseleye (marksist terminoloji ile) ideolojik yaklaşmayı denediniz, mücadelemizi ‘sınıf çatışması’ üzerinden (tamamen haksız değilsiniz) ancak bu kimsede karşılık bulmadı…”
Sevgili Murat Yalçın, Marksizmi bilen herkes esnaf kesiminin maksist örgütlenmede yeri olamayacağını bilir. Murat Yalçın’ın bunu bilmemesi ise çok doğal..
Şimdi çok açık net söylüyorum Adalet Bakanlığında karşılıksız çek suçları ile ilgili bir çalışma var, Av. Serkan Ağar’ın yazısı bir gerçekliğe sahip, ama muhataplarına söylüyorum sizin bunda bir katkınız yok, siz Ağar’ın adını Kızılot’un yazısından öğrendiniz.. Bunlara söylenecek şey:
–Hadi ordan!..
Ben üç yıldır yazıyor ve söylüyorum bu çağdışı cezadan bu ülke mutlaka kurtulacak…
01 Aralık 2011 Perşembe at 10:14
bu yı sonuna kadar çek yüzünden cezaevinde olan eşlerimiz çıkarmı?
26 Kasım 2011 Cumartesi at 11:41
BU ÇAĞ DIŞI CEZA KALKMALI DOLANDIRICILARADA BAŞKA BİR FORML BULNMALI
24 Kasım 2011 Perşembe at 15:03
sevgili çek mağduru dostlarım, zaman bu yasanın çıkmasını kim sağlıyor diye kavga etme zamanı değil kimin payının kimden fazla olduğu ya da kimin samimi kimin samimi olmadığının tartışılacağı zaman değil. hepimizin yanlış olan bir kanunun değişmesinden dolayı adelet yerini bulacağından hareketle aynen önceden olduğu gibi çalışmaya ve gevşeklik göstermemeğe ve en önemliside birlik olmaya ihtiyacımız var.her platform da aynen çalışmaya haberleşmeye ve birbirimize destek olmaya ihtiyacımız var bırakalım artık birbirimizle uğraşmayı. Yaşasın adalet diyebileceğimiz günlerin özlemiyle…..
24 Kasım 2011 Perşembe at 12:38
Gelinen noktada tek çare AİHM şikayetleri.
Bay Ofluoğlu,
cekyasasimagdurlariwordpresscom adlı internet sitesinde de dediğiniz gibi 20-25 adet AİHM ŞİKAYET DİLEKÇESİNİ BİZZAT STRASBOURG’A EYLÜL (2011) AYI İÇİNDE BİZZAT KENDİNİZ GÖTÜRECEKTİNİZ.
Bu konudaki gelişmeler nelerdir ? Strasbourg’a gittiniz mi ? Gidemediyseniz gidecek misiniz ? Ne zaman gideceksiniz ?
Tüm APC/Çek mağdurları gibi bu soruların yanıtlarını ben de heyecanla bekliyorum.
Saygılarımla
24 Kasım 2011 Perşembe at 14:41
AİHM basvurularini yakindan takip ediyoruz.