4721 S.lı Türk Medeni Kanunu MADDE 3
B – HUKUKİ İLİŞKİLERİN KAPSAMI
II. İYİNİYET
Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.
Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.
MADDE GEREKÇESİ
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 3 üncü maddesini karşılamaktadır.
Maddenin kenar başlığı “İyiniyet” olarak değiştirilmiştir. Burada 1984 tarihli Öntasarıdaki düzenleme aynen benimsenerek, iyi niyetin rolü, yalnız hakların doğumu alanına indirgenmemiş, kanunun hukukî bir sonuç bağladığı durumlara teşmil olunmuştur. Ayrıca ifade düzeltilmek suretiyle birinci fıkra, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 3 üncü maddesinin Alınanca metnine uygun hâle getirilmiştir.
YARGITAY 1.HD.2007/10628 E.-2008/460 K. İçtihat
Vekil ile sözleşme yapan bir kişi, Medeni Kanunun 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise(vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa), vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar.
Ancak, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise(kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa), vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, Medeni Kanunun 2. ve 3. maddelerin doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir.
Bununla birlikte,Borçlar Kanununun temsil ve vekalet bağıtını düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde karşılıklı güven ilişkisine dayanır ve vekilin borçlarının çoğu onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.
Somut olayda Davalı(Vekilin), diğer davalı(3.kişinin)eşinin yanında çalışan kişi olduğunun tanıklarca da bildirilmiş olması karşısında, yukarıda ki ilkeler, bilhassa MK.3. madde kapsamında, tüm deliller toplanarak,hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Read the rest of this entry »
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...