Saat 18.30 gibi idi, aradığım kişiye ulaştım. Kısa bir girişten sonra sorularımı sormaya başladım. Yetkili ile doğru yanlış tartışmasına girmeyi yararsız bulduğum için direkt sorular sormaya başladım ilk soru:
-Parti yetkililerine, hatta size dayanarak gelen haberler var, örneğin, cezaların ertelenmesi söz konusu mu?
Yetkili, hayır öyle bir şey yok.
-Ama bu habere siz de kaynak olarak gösteriliyorsunuz.
-Hayır, siz tasarıyı biliyorsunuz, ceza maddesinde bir değişiklik yok.
-Bu ne demek, 3167 den farklı bir yasa tasarısı değil mi bu?
-Evet değişik, bankaların sorumluluğunu artırıyoruz, bankalar eskisi gibi çek karnesi veremeyecek, bu da karşılıksız çek oranını azaltacak.
-Lehte hiçbir düzenleme yok mu?
-Mahkemelerin uygulayacağı lehe uygulamalar. Örneğin atanan genel müdürün cezası kalkabilir, bunun gibi, özünde ceza korunuyor, tasarının bu maddesini değiştirmedik.
-Siz hangi düzeyde görüştünüz?
-MYK’da görüştük, başbakan da görüşlerini açıkladı, biz de görüşlerimizi söyledik ve tasarıyı bildiğiniz hali ile Adalet Komisyonuna gönderdik.
-Peki, TCK ile uyum kaygınız olmadı mı? Biliyorsunuz TCK ile suç teorisi değişti, 3167 de objektif suç düzenlemesi var. TCK’da ise, 21. Maddede suçun oluşması için kast koşulu var. Uyum kaygısı olmadı mı?
-Tasarının ceza bölümünde bir değişiklik yok.
-İyi niyet, kötü niyet ayırımı yok mu?
-Tasarı bildiğiniz hali ile komisyona gönderildi.
-Çek mağdurları meclis ziyaretlerinde farklı izlenimler alıyorlar.
-Bu konuda abartılar var, sayılar abartılıyor.
-Biliyorum, sayılar söylendiği gibi değil, 800.000 dava var ama bu 800.000 sanık demek değildir.
-Yok sanık çok daha az.
-Biliyorum, benim tahminin 70.000 gibi.
-Hayır, daha da az.
Bu kısmı söylerken kelime seçmekte zorlandı ve sonunda şöyle dedi.
-Bazı kişiler bu mağduriyetlerden kendilerine sosyal bir mevkii çıkarmaya çalışıyorlar.
-Ne gibi? Ben bu hareketi yakından takip ediyorum.Bir blogun başındaki arkadaşın yakınları mağdur. Bir çıkar düşünen yok.
-Hayır, sosyal mevkii diyorum, bilmem neyin başkanı gibi..
-Evet, anladım ama o tipler dışlandı.
-Telefonlarla, mesajlarla çok rahatsız edildik. İnatçı bir grup var, çok saldırganlar. Aslında yasa seneye kalacaktı. Bu yüzden erkene aldık.
Telefon konuşmasının özeti bu.. Bu konuda yorumlarımızı yapacağız.